Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MARAŞ'A İSTİKLAL MADALYASI VE KAHRAMANLIK ÜNVANININ VERİLİŞİ

Milli mücadele savaşında Maraşlıların topyekûn direniş göstermesi ve çevre vilayetlerin de yardımına koşması Ankara’da büyük takdir toplamıştır. Kurtuluş Savaşı sonrasında Maraş’a bir yazı gönderilerek, Milli Mücadeleye katılanların listesi istenmiştir. Ancak inceleme sonunda Ankara’ya "Maraş’ta Milli Mücadeleye katılmayan tek fert bile yoktur "cevabı verilir. Bunun üzerine 5 Nisan 1925 yılında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın da onayı ile İstiklal Madalyası’nın Maraş’ta fertlere değil, şehir halkına verilmesi kararlaştırılır. Kahramanmaraş bir adet Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirilir. Ayrıca 7 Şubat 1973 tarihinde de Maraş şehrine Milli Mücadeledeki fedakârlığından dolayı TBMM tarafından “Kahramanlık” payesi verilir. Maraş’ın adı bundan sonra “Kahramanmaraş” olarak değiştirilmiştir.

MARAŞ ASLANI

III. Halpuruntaş (İÖ 810-783) dönemine ait olan heykel üzerinde bulunan hiyeroglif yazıtlar Gurgum Krallarının soy ağacını vermesi bakımından oldukça önemlidir. Geç Hitit Krallıklarının başkentlerinde, özellikle kapı girişlerinin her iki tarafına bu türden aslan heykelleri dikilirdi. Maraş örneği daha küçük olmakla birlikte, Aslan Heykelinin özellikle sırt kısmının ve duvara bitiştirilecek sağ yanının düz olması, Maraş-Gurgum kentinin kapı girişlerinde kullanılmış olma olasılığı yüksektir. Daha önce Kahramanmaraş Kalesinde bulunmakta iken 1886 yılından itibaren İstanbul Arkeoloji Müzesi-Eski Şark Eserleri Müzesi'nde sergilenmeye başlayan yazıtlı Maraş Aslanı, 2012 yılı Ekim ayı Bakanlık Makamı onayına istinaden 30 Ağustos 2013 tarihinde Kahramanmaraş Müzesinde sergilenmek üzere Kahramanmaraş’a getirilmiştir. Heykel üzerinde bulunan hiyeroglif yazıtın çevirisi: “Ben prens Halparuntaş Gurgum şehrinin kralı Vali Layamaş’ın ilk oğlu Kahraman Halparuntaş’ın torunu

SÜTÇÜ İMAM

Milli Mücadelemizin timsali olan Sütçü İmam, Maraş'ın Fevzipaşa (Bektutiye) Mahallesi Hane 112, Cilt 9/1 Sahile 177 de kayıtlıdır, Babası Kireçcioğullarından Ömer Efendi, Annesi Tiyeklioğullarından Emine Hanımdır. 1878 yılında doğan İmam fakir bir ailenin çocuğu idi. Kendi halinde Uzunoluk Camii'nin imamlığını "Allah rızası" için yapan imam, geçimini de caminin biraz altındaki küçük dükkanında süt satarak temin ettiği için İmam olan asıl adı "Sütçü İmam olarak bili nirdi. 31 Ekim 1919 da düşmana ilk kurşunu atan Sütçü imam, düşmanın Maraş'tan kovulmasından sonra, harpteki fedakârlıklarına mükafat olarak belediyeye odacı alınmış, bu vazifesi yanında kaledeki topun idaresi kendisine verilmişti. Abdülmecit halife olunca 101 pare top atmak için kaleye çıkmış, daha yarısını atamadan iyice ısınan topun, barutun ateş alması neticesi yandı. Derhal Alman Eğitim hanesinde tedavi altına alındıysa da iki gün sonra 25 Kasım 1922 tarihinde Hakkın rahmetine kavuştu. Çınarlı

MİNYATÜR

GERMENICIA ANTİK KENTİ

Kahramanmaraş Germenicia Antik Kenti Kahramanmaraş'ta iki mahalle, Roma İmparatorluğu'ndan kalma eserlerin üzerinde oturuyor. Geçmişte gecekondu olan ancak sonradan imar affıyla tapu verilen bölgedeki evlerden birinin alt kat odasında eşsiz Germenicia mozaiği yer alırken, evin üst katında insanlar yaşamaya devam ediyor. Milattan sonra 300-400 yıllarına ait olan Germenicia Antik Kenti'nin mozaiklerinin bir bölümü, geçtiğimiz yıl kaçak kazılar yapılırken ihbar üzerine ortaya çıktı. Yetkililer kamulaştırma sonrasında mozaikleri kurtarma çalışmalarının başlatılacağını ifade ediyor. Bazı evler sit alanı olarak tescil edilse de kamulaştırma çalışmasının yavaş ilerlediği dikkat çekiyor. İhbar sonucu ortaya çıkan mozaikler, sadece buz dağının görünen yüzü. Germenicia mozaikleri, Kahramanmaraş'ın Bağlarbaşı ve Dulkadiroğlu mahallelerindeki 4 farklı evde tespit edildi. Şimdilerde Kahramanmaraş'ın arka mahallelerinin bulunduğu bölgede, Roma döneminde zenginlerin kullandığı ya

ŞEYH ADİL ÇEŞMESİ

Kahramanmaraş mutasarrıflarından İsmail Kemal Bey tarafından 1913-1915 tarihleri arasında, 3X6 metre ebadında kesme taştan yaptırılmıştır. Güney cephesinde ikiz kemerli iki diş açılmış, bu kemerlerin ayaklarından çıkan ikiz sütunlarla cephe teşkilatlandırılmıştır. Doğu ve Batı cephelerinde birer kemerle açılmış nişlerle de çeşme mimarisi tamamlanmıştır.

CEYHAN KÖPRÜSÜ (TAŞ KÖPRÜ)

Köprünün XV. yüzyılda Dulkadir Beyliği döneminde inşa edildiği düşünülmektedir. Ceyhan Köprüsü günümüze kadar çeşitli onarımlar görmekle beraber orijinal özelliğini korumaktadır. 158 metre uzunluğunda olup sivri kemerli altı adet açıklığa sahiptir. Köprünün üzeri 0.60 ile 1.10 metre arasında değişen moloz taş korkulukla çevrelenmiştir. Köprünün ayaklarında suyun geliş yönünde ikisi sağlam olmak üzere üç adet selyaran bulunmaktadır.

1920 KURTULUŞ MÜZESİ

Kahramanmaraş Kalesinde bulunan müze, son derece başarılı bir şekilde dizayn edilmiş; ‘’Maraş Bize Mezar Olmadan Düşmana Gülzar (gül bahçesi) Olmaz’’ diyerek kendi kendini kurtaran Kahraman Ecdadın kahramanlık olaylarının görsel özenle anlatıldığı tarih konulu bir müzedir. Müze alanına girer girmez insanı savaşın yaşandığı zamana götüren bir milli mücadele havası ile baş başa kalıyorsunuz. Müzede sahneler kente İngilizlerin gelişi konusu ile başlayıp; devamında diğer olaylar kronolojik olarak sıralanmıştır.

KAHRAMANMARAŞ KALESİ

Kentin merkezinde bulunan kalenin kesin inşa tarihi bilinmemektedir; fakat Geç Hitit Dönemlerinde (M.Ö. IX. yüzyıl) inşa edildiği düşünülür. Kale, kentin merkezinde çevresine hakim bir tepede, stratejik bir noktada oluşu ayrıca önemlidir. Kuzey-güney doğrultuda yaklaşık 83x140 m ölçülerindeki yapı, moloz taş ve kesme taş malzeme kullanılarak inşa edilmiştir. Özellikle 7-8. yüzyıllar da Bizanslılar ve Müslüman devletler arasında sık sık el değiştirdiği için kale defalarca tahrip olmuş onarım görmüştür. Bu noktada esaslı bir onarımın Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) tarafından yaptırılmıştır. Ünlü seyyah Evliya Çelebi 1642-1672 yıllarında şehrimize gelmiş ve Maraş kalesinden bahsederken burada 1 cami bulunan 100 haneli bir mahalleden bahsetmesi kale alanın önemini gösterir bir bilgidir. Yapının son durumu 1960-1970 yıllarına aittir. Bu noktada hali hazırda tarihi kültürel değeri yanında, duruşu, özellikleri ve şehri kuşatan tarifsiz panoramasıyla ziyaretçilerine ayrı